Manavgat CHP’nin Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleştirdiği Genişletilmiş Taban Toplantısı beklenen heyecan ve coşkuyu yaratmaktan çok uzaktı. Geçmiş dönemlerde yapılan bu tip toplantıları anımsayınca nereye gitti bu CHP’liler diye sormadan edemiyoruz?
Nerede bu CHP’liler
Ülkenin mevcut siyaset, ekonomi, adalet gibi sorunları dağ gibi ortadayken şartlar Türkiye’nin en büyük sosyal demokrat partisi olan CHP’nin lehine gümbür gümbür yol alırken, üç dönemdir yerel iktidar gücünü elinde tutan bir belediyeye sahipken CHP’lilerin bırakın o salonu salonun dışını bile hıncahınç doldurması gerekmez miydi?
Ama ne salon doldurulabildi ne de Manavgat halkının bütününe CHP’nin gücü ve güçlülüğü gösterilebildi. CHP ilçe örgütünün belki de toplantı duyurusunu iki gün önce yapmasının bunda bir etkisi vardır. Bunu bilemiyoruz..(!)
İlçe başkanı, il başkanı, vekiller konuştu. Konuşmaların ana teması ülke siyaseti ve Manavgat orman yangınıydı. Bir de ‘bir ve bütün olma’ adına verilen iyi niyetli mesajlardı. Parti üyelerinin söz alıp neler söyleyecekleri merakla bekleniyordu. Ancak söz alan konuşmacılar da aynı minvalde konuşmalar yapınca salonda adrenalin tamamen düştü.
Önceki dönem ilçe başkanları Mustafa Akkuzu ile Asım Bozkurt’un yerel ile sisteme yönelik yaptığı konuşmalara az da olsa salonda kıpırdamalara neden oldu.
Asım Bozkurt verilen beş dakikalık süreye itiraz etti. Divan konuşmasına müdahalede bulunmamasına rağmen söyleyeceklerini söyledi ve kürsüden indi.
Bozkurt: Hak eden isim sıralamada yerini alsın
Bozkurt; “Partimin her zaman emrindeyim. Ancak sosyal demokrat bir partinin, demokrasiyi içselleştirmiş bir partinin her alanda demokrat olması lazım. Yerele ve genel siyasete bu anlayışı öncelikle yerleştirmemiz lazım. Milletvekilliği aday seçiminde Antalya’nın bölgelere ayrılarak aday belirlemesi gerekir. Ki o zaman bölgelerinde en çok hak edenlerin belirlenebileceği ve listelere o isimlerin girmesi gerektiğine inanıyorum. Bu çalışmayı yaptığımız takdirde Antalya’dan 8 milletvekili çıkarmak içten bile değil” diye konuştu.
Akkuzu: Manavgat solcu ve devrimci geleneğe sahiptir
Mustafa Akkuzu, “Manavgat solcu ve devrimci geleneğe sahip bir ilçedir” diyerek başladığı konuşmasında;
“Düzenle uyumlu olan, devrimci karakteri olmayan partiler antiemperyalist, halkçı, kamucu, toplumcu tavır alamazlar. Manavgat CHP tarihsel süreci içinde işçiden, ezilenden, sömürülenlerden yana tavır alan bir partidir. Bu uğurda bedel ödeyen çok ağabeylerimiz, kardeşlerimiz var. Hasan Kızılkaya, İbrahim Sırrı Sözen, Uzun Adil, Mehmet Ali Cengiz, Mustafa Gök ve burada isimlerini sayamadığım çok değerli partililerimiz var. Vefat edenlere Allah’tan rahmet, yaşayanlara da uzun ömürler diliyorum” dedi.
Ilıca’daki cezaevi, sorgun çamlığı ve Türkbeleni ihlallerinde ilçe örgütü yöneticilerinin ciddi bir kamuoyu oluşturamadığına dikkat çeken Akkuzu, Atatürk Kültür Merkezi’nin yer aldığı alanın kendi dönemlerinde mahkeme kararıyla Manavgat’a nasıl kazandırdıkları örneğini verdi. Akkuzu ayrıca AKM’nin açılışına davet edilmediğini de üyelere bir kez daha hatırlattı.
Mehmet Çınar, kürsüde çok mahcuptu
Mustafa Akkuzu ile Asım Bozkurt söz alıp konuşma yapınca sanırım Mehmet Çınar’da konuşma yapmak zorunda olduğuna kanaat getirdi. Ama o kadar çok eğildi büküldü ki; “O kürsüye keşke hiç çıkmasaydı’ yorumlarının yapılmasına neden oldu.
Sözen konuşma yapmadı
Konuşmalar sona erince gözler Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen’e çevrildi. Sözen acaba neler söyleyecek diye meraklı bekleyiş başladı. Ama Sözen konuşma yapmayı tercih etmedi.
Daha sonra siyasilerle salonda bol bol fotoğraflar çekildi.
Uzun bir aradan sonra partilileri bir araya getiren toplantı sonuç olarak bizlere şu gerçeği gösterdi:
Sokaktaki siyaset, partiyi yönetenlerden çok daha ileride…
