Sütçüler Birliği Başkanı Bilal Ay, ne demek istedi?

0

Süt üreticilerinden Abdullah Gülmez’in geçtiğimiz günlerde Yeniköy’deki çiftliğinde yonca balyaları yanmıştı. Sütçüler Birliği Başkanı Bilal Ay, Tarım İlçe Müdürü Hakan Aranmaz ile birlikte mağdur üreticiye geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Bu anı sosyal medya hesabından paylaşan Bilal Ay’ın; “Allah hepimizi Semavi ve arazi afetlerden korusun’ temennisi; Bilal Ay acaba ne demek istedi? Sorusunun cevabı vatandaşlar tarafından aranmaya başlandı.

Paylaşımda ‘Semavi’ kelimesini gören takipçilerimiz, kelimeyi semazenlere benzeştirerek Mevlevilikle özleştirdiler. Bu durumda kafa karışıklığına yol açtı.

Sütçüler Birliği Başkanı Bilal Ay’ın öncelikle söylemeliyiz ki dini bilgisi ve hassasiyetleri yüksektir. Mensubu olduğu cemaatte iyi bir eğitim almıştır. Bilal Ay’ın halisane duygularla yaptığı paylaşımda ne demek istediğini kaynaklara dayanarak açıklayalım. En azından takipçilerimizin merakını giderelim.

Tüm semavi dinlerde doğal afetlerin Allah tarafından geldiğine inanılır. Semavi ve arazi Arapça kelimelerdir. Gök ve yer anlamına gelir. Doğal afetlerin gökten veya yerden yaratıcı tarafından ümmete gönderildiğine inanılır. Bu afetlerin yaşanmaması için çeşitli hadislerle ümmet uyarılmıştır.

Kelamcılar, bu problemin çözümünde farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Eş’ariyye ve M’aturidiyye “doğal kötülüklerin ve elemlerin” Allah’ın fiillerinden kaynaklandığı görüşünde birleşirler. Eş’ariyye’ye göre Allah’ın kullarına verdiği elemler, iyidir ve insanın yararınadır. Fakat Mutezile, bazı şer ve elemleri Allah yaratır, bazılarının da insan tarafından yapılmasına izin verir der. Ancak, her kötülük ve acı, nice iyilik ve faydanın ortaya çıkmasına vesiledir. Allah’ın fiillerinde hadsiz hikmet ve maslahatlar vardır. Dolayısıyla, doğal şer ve elemler, gerçekliğin izafi görünümlerinden ibarettir.

Camiü’s Sağir

Mustafa Bey’in “Câmiü’s-Sağîr’ adlı eserinin 1. Cildinin 428 No’lu hadiste ümmetin başına geleceğinden haber verilen doğal afetlerin mahiyetlerinden bahsedilir.

Belâ çeken cürümler  

Peygamber Efendimiz (asm) ahir zamanda insanlık olarak başımıza belâ çeken öyle hatalarımızdan ve dalâlet hallerimizden bahsediyor ve uyarıyor ki, her biri başlı başına ayrı bir belâ, ayrı bir afet ve ayrı bir musîbet hükmündedir.

Bahsedilen hadiste Peygamber Efendimizin (asm) şöyle buyurmuştur deniliyor:

“Ümmetim şu on beş şeyi işlediğinde başına belâlar gelir:

1- Devlet malının ganimet bilinmesi ve haksız olarak yenmesi,

2- Emanetin ehline verilmeyip ehil olmayanlarca kullanılması ve emanetin istismar edilmesi,

3- Zekâtın angarya kabul edilmesi, israfın artması.

4- Haksız emirlerin ve haksız işlerin artması ve haksızlıklara sessiz kalınması,

5- Başına buyrukluğun ve anneye isyanın çoğalması,

6- Arkadaş ve yandaş kayırmalarının artması,

7- Aile içi itaatin bozulması ve babaya cefâ ve eziyetin artması,

8- Camilerde gürültülerin ve boş sözlerin yükselmesi,

9- Halkın en aşağılık kimselerinin söz sahibi olup yönetime geçmesi,

10- Kişiye şerrinden korkulduğu için iyilik edilmesi,

11- İçkilerin serbestleşmesi,

12- İpek elbiselerin çokça giyilmesi,

13- Şarkıcı kızların çoğalması,

14- Çalgı âletlerinin yaygınlaşması,

15- Bu ümmetin sonunun evveline lânet okuması.

Sütçüler Birliği Başkanı Bilal Ay’ın vermek istediği mesaj, bu 15 maddede gizlidir.