Mahalledeki eczacınıza gittiğinizde sizi tebessümle karşılayan gülen bir yüz, hastalığınızın yarısını alıp götürür. Bu benim için en azından böyledir. Eminim sizin için de öyledir.
Sağlık yaşamımızın en önemli meslek gruplarından biri olan eczanelerimiz, sağlık sistemindeki aksaklıklar nedeniyle neredeyse tamamının batma noktasına geldiğinden haberdar mısınız?
Önceki gün sohbet ettiğim eczane sahibi bir arkadaşım, “Sattığı ürüne zam yapıldıkça zarar eden tek meslek kuruluşu sanırım biziz. Böyle giderse kepenkleri kapatmak zorunda kalacağız” diyerek yaşadıkları sıkıntıları anlattı.
Ülke genelinde eczane sahibi 28 bin 700 kişi, sürekli kredi çekerek işletmelerini ayakta tutuyor. Bunun sebebi ise sistemin yanlış kurgulanmış olması…
Nasıl diye sorduğumuzda, anlattı:
“Kar marjını biz değil devlet belirliyor”
“Ülkemizde kar marjını devletin belirlediği nadir mesleklerden biridir eczacılık. Kamu kurumu da değiliz, ticari işletme de… Yarı kamu yarı özel bir yapıya sahip kurumlarız. Eczacılığı bu yüzden sıradan bir ticari yapı gibi nitelemek doğru olmaz. Çünkü işin içinde sonuçta halk sağlığı var. Bu yüzden stratejik bir mesleğe sahibiz. Ve mesleğimiz artık tehlike içinde. İçinde bulunduğumuz koşullar yüzünden mesleğimizi yapamayacak hale geldik. Kamuoyu bizi sürekli zam yapmak isteyen kişiler olarak görüyor. Hâlbuki ilaca zam yapıldıkça bizim karlarımız düşüyor. Evet, saçma ama gerçek bu…”
Zammı yapan ilaç firmalarıdır
İlaca zam yapılması, bizim para kazanmamız anlamına gelmiyor. İlaca zam yapılırken, İlaç Fiyat Kararnamesi (İFK) düzenlenmemesi bizleri batağa doğru çekiyor. Zammı isteyen eczacılar değil, ilaç firmalarıdır.
İFK düzenlenmesi şart
“Eczacılıkta ilaç fiyatları 5 kademeye ayrılır ve karlılık buna göre düzenlenir. 1,2 ve 3. Kademede kar marjı yüksek, 4 ve 5’te ise kar marjı yüzde 8’e kadar düşer. Son düzenlemede 4 ve 5. Kademede karlılık 1 puan arttırıldı. Diğer kademeler ise daha az bir oranda tutuldu. Bu yüzden fiyat arttıkça, karlılık düşmektedir. Zaten ana sıkıntı da buradadır. Önemli olan baremin yükseltilmesidir. İlaca zam geliyor ama bu bizde ters etki yaratıyor. Ciro artıkça karımız düşüyor.”
Bir eczacının en büyük alıcısı sosyal güvenlik kurumlarıdır. Bu kurumların alımında net kar yüzde 15’lere kadar düşüyor. Cirodaki pahalı kalemler artınca eczacının karı da düşüyor. Son dönemlerde artan, kira, elektrik, personel giderleri, vergiler ve diğer harcamaları göz önüne alırsak, eczacıların para kazmadığı anlaşılacaktır.
“Batışımızı öteliyoruz sadece”
Birçok eczanenin sahibi tam anlamıyla kredi sarmalının içine düştü. Para kazanamayan onlarca eczane adeta kamu hizmeti veriyor. Biz şu an batışımızı öteliyoruz sadece. Bu durum karşısında önlem alınmadığı takdirde ilaç tedarikinin başat faktörü olan eczaneler tek tek batacaktır. Bu da tüm ilaçların, ilaç kartellerinin insafına terkedilmesi anlamına gelir.
Kartel, mahallede deftere yazdırıp parasını sonra verme anlayışını ortadan kaldırır. Halk kartelin kucağına düşer.
Umarım ilgili kurumlar, eczane sahiplerinin serzenişine kulak verir ve sorunu bir an önce çözerler… Aksi takdirde Türkiye’nin büyük bir ilaç krizinin içine düşmesi kaçınılmaz görünüyor.
Eczacınızı sevin ve onlara anlayış gösterin… Her şeye rağmen onlar sizin sağlığınız için mücadele ve emek veriyorlar….