Neden hep biz ölüyoruz?

0

Ölüyoruz, öldürülüyoruz…

Depremlerde ölüyoruz…

Salgın hastalıklarda ölüyoruz…

Trafik kazalarında en çok biz ölüyoruz…

Ölen de biz, öldüren de biz.

Aslında hepimiz katillerin kim ya da kimler olduğunu çok çok iyi biliyoruz ama susuyoruz; sustukça daha çok ölüyoruz…

Ölümler bize sanki yakışıyor, “kader” deyip, öldüğümüze şükrediyoruz…

Sahi bizler niçin bu kadar kolay ölüyoruz?

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yarattığı felaketi günlerdir televizyonda izlerken; Mehmet Akif’in “Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda/ şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” dizeleri gelir aklıma.

Oysa işgalci güçlerin bombardımanı değil şehirleri harabeye çeviren, açgözlü müteahhitler ve onlara göz yumanlardır, şehirleri harabeye çevirenler.

Enkaz altında yatan binlerce insanı düşünürüm, acım, acımız katlanarak büyür.

Onları enkaz altında bırakmaya mahkûm eden sisteme, siyasete, oto kontrolsüzlüğe, denetimsizliğe, liyakatsiz yönetici kadrosuna isyan ederim.

Ülkemizde maalesef siyasi partiler aynı torna tesviye atölyesinden çıkmış gibi birbirlerine benzerlikler gösteriyor.

Tek adam sistemine karşı sesini yükseltiyormuş gibi gösteren muhalefet partileri canımızı daha çok yakıyor. Özellikle altı masa bileşenlerinin sonu gelmez toplantıları ve hala kim aday olacak soruları umutlarımızı birer birer yok ederken, ölümlere bir adam daha yaklaştığımızı hissediyoruz.

Muhalefet partileri, tek sesli müziğin fonotik büyüsüne kapılmışçasına sadece koronun bir parçası olarak arada solist olarak boy gösteriyor.

Ancak bu boy gösterme halka umut olmuyor. Milletin kafası daha çok karışıyor. Plansızlık, programsızlık ve ileriye dönük çalışma sistemi bir uyum içinde halka anlatılamıyor.

Önümüzde umutlu bir seçim bekleyişi var. Özellikle CHP’den beklenti çok yüksek. Ancak CHP’nin hantal üst yapısından kurtulması gerekir.

Gerçekten muhalefet yapabilecek, halkın sorunlarıyla hemhal olabilecek isimler seçilebilecek sıralara yerleştirildiğinde CHP kendi kimliğine ve özüne dönme şansı yakalayabilecektir.

Bu seçim hem ülkenin hem de CHP’nin son şansıdır. Bu şansı oligarşik üst yönetimin yok etmesine izin verilmemelidir.

Şayet bu yapılabilirse belki o zaman yine ölürüz ama bu kez daha az ölürüz…

Bu satırları kaleme alırken Hatay’da ard arda iki deprem haberi daha aldık. Ölü ve yarılar olduğu haberi geliyor. Geçmiş olsun diyorum.

Milletimizin başı bir kez daha sağolsun!