Sokak, haklı olarak CHP’nin Manavgat Belediye Başkan adaylarını merak ediyor. “AK Parti adaylarını yazıyorsun, CHP’yi yazmıyorsun?” diye de yer yer sitem ediliyor.
Sonda yazacağımı başta yazayım ki, sizleri daha fazla merakta bırakmayayım.
Üç dönemdir Manavgat Belediye Başkanlığı görevini yürüten Şükrü Sözen, siyasette var olduğu sürece CHP’de belediye başkan adayıyım diyecek bir ismin ortaya çıkması hem cesaret işidir hem de eşyanın tabiatına aykırıdır.
Ben aday değilim demediği sürece zor
Ancak ve de ancak ne zaman ki Şükrü Sözen, “Ben yoruldum, aday değilim” açıklamasını basın önünde resmiyete döker belki o zaman bazı isimler ortaya çıkar, “Ben adayım” diyebilir.
Bundan önceki yazılarımda Şükrü Sözen’in siyaset erkinin partiler üstü olduğunu ve Manavgat’ta ‘Tek Otorite’ olduğunu defalarca yazmıştım. Sözen muhalifleri bu benzetmeme gönül koymuş ve hatta ciddi eleştiriler almıştım.
Bakmakla- Görmek aynı değil
Siyasette toplumun söylemlerine bakmak maalesef yeterli olmuyor, baktığınız nesneyi görmeniz de gerekiyor.
Baktıkça görülemeyen en küçük ayrıntının bile siyasette dengeleri alt üst ettiğine dair örnekler pek fazladır.
Siyaseti ince ince işledi
2000’li yıllarda CHP yönetim kurulu üyesi olarak siyasi serüvenine başlayan Sözen’in, 23 yıllık siyasi hayatında başta CHP İlçe Örgütü olmak üzere Manavgat siyasetini bir telkâri ustası gibi ince ince nasıl işlediğinin tarihsel sürecini analiz etmeden getirilen her türlü eleştiri, havanda su dövmekten başka anlam taşımayacaktır.
Bazı isimler var
Bazı isimlerin belediye başkan adaylığı için kanaat önderlerini, sivil toplum kuruluşlarını, siyasette söz sahibi olan bazı aileleri ziyaret ederek nabız yokladıkları duyumları kulağımıza geliyor. Bunların doğruluğunu o isimlere teyit ettiremediğim için isimlerini vermenin etik olmayacağı düşüncesindeyim.
Kılıçdaroğlu bıraksa bile sistem değişmez
Anladığım kadarıyla bu isimler gözlerini genel merkeze çevirmiş durumda. Kurultay’da olası bir genel başkan değişiminde Sözen’in adaylığını engel koyabilme düşüncesindeler. Ancak şu unutulmamalıdır ki CHP’de genel başkan değişse bile mevcut işleyişin bir çırpıda değişme ihtimali sıfırdır. Görünen o ki yerel seçimlere kadar Kılıçdaroğlu’nun koltuğu bırakma niyeti de yoktur.
Genel merkezin belediye başkanlarını örgütlerin önüne koyan bir anlayışa sahip olması da tüm kanalların yeni isimlere kapalı olacağı anlamı da taşımaktadır.
Sözen’in genel merkez gücünü kırmak kolay değil
Genel merkezde etkin, güçlü ve sözü dinlenir olan Sözen’in, genel merkez etkinliğini kırmak kolay olmayacaktır. Bugün partili ve partisiz büyük çoğunluğun sokakta konuştuğu tek şey var:
“İstese kendisi vekil olurdu ama olmadı. Meclise bir vekil göndererek gücünü cümle âleme ilan etti”
Makarayı tekrar başa saralım:
Mevcut şartlar içerisinde gücünü kanıtlamış bir ismin karşısında;
“Ben CHP’den Belediye Başkan Adayıyım” diyerek meydana çıkacak bir ‘Babayiğit’ çıkacağına inancım yoktur.
Keşke kapıları açıp dışarı çıksalar, yüzlerini gösterseler de bizler de gönül rahatlığıyla o isimleri yazsak…