CHP Antalya İl Başkanlığı Seçimine Giderken

0

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya İl Başkanlığı seçimi 8 Ekim Pazar günü gerçekleştirilecek. Kaç adayın yarışacağının bir önemi yok. Genel tanımlama ile “Genel merkezciler” ve “Değişimciler” grupları arasında bir yarış olacak.

Bu gruplardan hangisi partinin kurucu ilkelerine daha bağlı, hangisi daha Atatürkçü, laik, solcu, sosyal demokrat?

Hangisi emekten, barıştan, demokrasiden ve insan haklarından yana?

Hangisi parti içi demokrasiyi güçlendirecek adımları cesaretle atacak?

Cevaplaması zor sorular…

Belki de en can alıcı soru, il delegelerinin partiyi geleceğe taşıyacak olan bir ideolojik tutuma göre mi yoksa verilen sözlere, koltuk hesaplarına göre mi oy verecekleri?

Bir diğer yakıcı soru ise, İl başkanını il delegeleri mi yoksa belediye başkanları mı belirleyecek? Cevaplarınızı duyar gibiyim. Eminim 6-7 Ekim gecesinde belediye başkanları öncülüğünde bir araya getirilen il delegeleri, başkanların işaret ettiği adaya oy vermek için ortak karar alınmıştır.

Seçileni seçmek siyasi hayatımızın artık vazgeçilmezi oldu. Bu anlayış CHP ve CHP’lilere yakışmıyor. CHP’nin en sade üyesi bile iradesine ipotek konulmasına asla izin vermez, vermemelidir de…

CHP gibi asırlık bir partiyi değiştirmek, kurucu ilkelerini yoruma açmak mantık dışıdır. Bu yapılırsa CHP kimliğini kaybeder, başka bir partiye dönüşür. Diğer yandan CHP devrimci bir partidir. Buna nedenle; ülkede değişen koşullara göre, her alanda faşizmle mücadele ederek, Atatürkçü sola, sosyalizme doğru bir gelişim çizgisinde olmalıdır.

Unutulmamalıdır ki CHP’nin 1970’lerde geniş halk kitlelerinin desteğini alarak iktidar olması bu yolla olmuştur.

Dolayısıyla il delegelerinin vereceği asıl karar il başkanının kim olacağı değil, önümüzdeki süreçte partinin izleyeceği ideolojik yönünün ne olacağı ve parti içi demokrasinin geliştirilmesi yönünde tüzükte yapılacak değişiklerin savunucusu olmalarıdır.

CHP, Türkiye demokrasisi için başat partidir. Ne kadar iyi yönetilirse ülkenin siyasal, ekonomik ve sosyal sorunları da o oranda çözülür.  İl ve ilçe örgütleri de bu anlayışın savunucuları olarak o yönde çalışmalar yürütür.

Türkiye’nin kurtarıcısı ve kurucu partisinin il delegelerinden beklenen il başkan adaylarını titizlikle inceleyerek laiklikten, kamuculuktan, emekten, barıştan ve demokrasiden yana olan adayları desteklemeleridir.

Gelinen bu noktada CHP’de değişmesi gereken tek şey kişiler değil,  zihniyettir. CHP kendi kurucu değerlerine dönmediği sürece bölünmeye, parçalanmaya ve yok olmaya mahkûmdur.

Son Söz: İradesini kiraya veren her kim ise CHP’li değildir….