Sözen’in adaylığı artık kendisinin değil, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile parti kurmaylarının sorunudur.
Manavgat’ta CHP’de son üç günde yaşanan siyasi gelişmeler sonucunda, 31 Mart 2024’de yapılacak Mahalli İdareler seçimlerinde CHP Manavgat Belediye Başkan Adayının Şükrü Sözen olduğunu net olarak söyleyebiliriz.
Şükrü Sözen’in her ne kadar Genel Başkan Özgür Özel’e ‘ben aday olmak istemiyorum’ diye söylediğinin dedikodusu kulaktan kulağa fısıldanıyorsa da Sözen’in, bu saatten sonra geri adım atmasının mümkün olmadığının da bilinmesini gerekir.
Bu söylentilerin ayrıca bazı CHP’li yöneticiler tarafından piyasa yayıldığı kulağımıza geliyor. Şayet bu duyumlarımız doğru ise durumun çok vahim olduğunu söyleyebiliriz.
Ama aklımızla da alay edilmesine artık tahammülümüz kalmadı. Sözen’in, genel başkana ‘Hayır’ dediğini piyasaya yayanların farklı amaçları varsa, bunun ters tepme ihtimalinin yüksek olduğunu bilmeleri gerekir.
Manavgat’ta siyaseti kendi çıkarları için kontrol etmeyi görev edinen yapıların, kargaşadan fayda sağlama düşüncesi içinde olmaları, siyasi öngörüsüzlükten ziyade cehalettir.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel üçlük kamp boyunca Sözen’i yakın markaja aldı. Parti binası önünde elini havaya kaldırdı, kamp yapılan otelde sürekli istişare halinde oldular. Sizler bunu ikna turları olarak da değerlendirebilirsiniz.
Yetmedi Özel, Ankara dönüşü yapılan bir etkinlikte tüm ulusal basının canlı yayın yaptığı bir ortamda; “Pazartesi günü Parti Meclisi’nde Şükrü Sözen’in adaylık kararını alacağız” ifadelerini sadece Manavgatlı değil, tüm Türkiye duydu.
Böylelikle Türk siyasi tarihinde bir ilk de yaşanmış oldu. Daha önce açıklanan üç büyükşehrin dışında ilk kez bir ilçe belediye başkanlığı adaylığı da resmiyet kazanmış oldu.
100 yıllık bir partinin genel başkanı en küçük bir şüphe duymuş olsaydı sizce bu açıklamaları yapar mıydı?
Aksi düşünüldüğünde partisi üzerindeki otoriteyi sarsacak böylesine bir kararı, muhatabından net bir cevap almadan dile getirmeyi göze alabilir miydi?
Fotoğrafın bütününe bakmadan bu dedikoduları gündemde tutmanın tek bir açıklaması olur; “Ağzı olan konuşuyor”
Biran için olsa da piyasada konuşulanların doğru olduğunu varsayalım. Sözen’in gerçekten Özel’in adaylık teklifini reddettiğini kabul etmiş olalım.
Bu durumda Sözen’in ne yapması gerekir?
Öncelikle CHP’den istifa etmesi gerekmez mi, kalan süreyi bağımsız belediye başkanı olarak sürdürmesi beklenmez mi?
Bunun adı kendini tasfiye etmektir. Sözen merhum dedesi Mehmet Şükrü Sözen, babası merhum İbrahim Sırrı Sözen’in aziz hatıralarını yok sayabilir mi, bir çırpıda silip atabilir mi?
Sözen bunların hiçbirini yapacak karakter yapısında değildir. Bugüne kadar nasıl direndi ve kavgadan vazgeçmediyse, bundan sonra da aynı kararlılıkla yoluna devam edecektir.
Sözen’in adaylığı artık kendisinin değil, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile parti kurmaylarının sorunudur.
