Son zamanlarda hemen her il ve ilçede sanat alanında fuar organizasyonları yapılmaktadır. Hiç kuşkusuz kentin genel kültürüne ve sanata değer katan bütün etkinlikler toplumun her kesimi tarafından desteklenmelidir. Biz de Antalya’da yaşayan yazarlar olarak bu tarz etkinlikleri destekliyor ve elimizden geldiğince katkı sağlamaya çalışıyoruz.
Bu yıl Antalya’da ulusal çapta iki fuar düzenlendi. Bunlardan ilki Kepez Belediyesi tarafından düzenlenen ve 04/13 Mart tarihleri arasında gerçekleşen Kepez Kitap Fuarı, ikincisi ise Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve 24 Kasım/ 03 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen Antalya Kitap Fuarı oldu.
Her iki fuarı gerçekleştiren belediyeleri gönülden kutluyorum. Her iki etkinlikte de kent yazarları için stant temin edildi. Her iki fuarda bize yer ayırdıkları için hem Kepez Belediyesine hem de Antalya Büyükşehir Belediyesi Manavgatlı yazarlar adına teşekkür etmek istiyorum. Çünkü her gün farklı iki yazar fuarda yer aldı. Yalnız bir yazar olarak her iki fuarda tespit ettiğim bir eksikliği dile getirmek istiyorum.
Bir yazar arkadaşımla Kepez Kitap Fuarının olduğu Mimar Sinan Kongre Merkezine gittiğimizde Manavgatlı yazarlara ayrılan standı bulmakta epey zorlandık. Hem kongre merkezinin giriş katında hem de fuarın ana merkezi olan zemin katta boş yerler olmasına rağmen kent yazarlarına girişteki bir koridorun arkasında yer vermişler. Sıradan bir okurun göremeyeceği bir alandan söz ediyorum.
Hem kongre merkezinin giriş katı hem de zemin kat tıklım tıklım dolu olmasına rağmen bizim stantlara tanıdıklardan başka gelen olmadı. Açıkçası bizimle aynı kaderi paylaşan kentin diğer yazarları bu duruma bozuldular. En nihayetinde yazar ve şairler kitaplarını tanıtmak için orada bulunuyorlar. Fuara büyük umutlarla giden birçok yazar arkadaşım günü tamamlamadan alanı terk etmek durumunda kaldılar.
Ne yazık ki ilk kez katıldığım Antalya Kitap Fuarında da değişen bir şey olmadı. Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezine gittiğimde girişteki görevli bize Manavgat yazarları için ayrılan yeri gösterdiğinde bir kez daha büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. Cam Piramit Kongre merkezini bilen ne demek istediğimi anlar. Yine kentin yazarlarına kongre merkezi dışına ilave bir çadır tahsis edilmişti. Yanlış anlamayın kongre merkezine bağlı bir kapısı vardı. Fakat çadıra açılan kapı ortadan değil, çaprazdan açılmış ya da çadır çapraz kurulmuştu. Yine kongre merkezi ve altta kattaki salonlar tıklım tıklım dolu olmasına rağmen kent yazarlarının olduğu çadır sinek avlıyordu. Bir diğer sorun da şiddetli yağıştan dolayı çadırda gürültü oldukça fazlaydı.
Bir yazar olarak belediyelerimizin yetkililerine bir önerim olacak. Eğer kente değer katan yazarları fuarlarda görmek istiyorsanız onlara kongre merkezlerinde yer vermeniz gerekiyor. Yoksa sırf davet etmiş olmak adına bizleri rencide etmeyin. Şahsım adına bundan sonraki fuarlarda üvey evlat muamelesi göreceğimiz yerler ayrılması durumunda hiçbir etkinliğe katılmayacağım.
Biz yazarları derinden üzen bir konu daha var. Nedense belediyeler bizi yerel yazar olarak adlandırıyorlar. Oysa sanatın ve sanatçının yereli olmaz. Bizim kitaplarımız sadece yaşadığımız kentlerde okunmuyor. Antalyalı yazarlarımızın yurt dışında yayınlanan kitapları da var. Bizlere kentin yazarları derseniz çok mutlu oluruz.
