Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı, Belediye Başkanı ve milletvekilleri konuşmuştu. Konuşmaların ana teması; “Biz biriz, Birlikte Kazanacağız” sloganı üzerine kurgulanmıştı.
Gerçekten bir ve birlikte miydiler?
Şayet öyle idiyse; CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, “Geçmişte yaşanan kopukluklar, iletişimsizlikler olabilir. Ben Antalya il ile Manavgat ilçe örgütünü arasındaki kopuklukları, iletişimsizlikleri gidermeye, ilçe örgütleri arasındaki kontakları kurmaya geldim. Bu seçimde hep birlikte hareket edeceğiz. Antalya’da kazanacağız…” cümlelerini kurmaya neden gerek duysundu.
Bu konuşmaların tamamı CHP Manavgat İlçe Örgütü’nün düzenlediği delegelerle yemekli toplantıda yapıldı. Vekillerin ne dediğine hiç takılmadım. Bugüne kadar zaten toplumu heyecanlandıracak bir konuşmaları olmamıştı, toplantıda da olmadı.
Şükrü Sözen Manavgat Belediyespor’un futbol maçı nedeniyle kısa bir konuşma yaptı, salondan ayrıldı.
Ayrılmasıyla da bence iyi etti. En azından salondaki organizasyonun organizasyonluğuna şahit olmadı.
CHP Manavgat İlçe Başkanlığı, İl Başkanını, milletvekillerini, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Adayını, Manavgat Belediye Başkanını ve de Antalya’nın üst düzey yöneticilerini delegelerle buluşturuyor buluşturmasına ama bu toplantıdan seçim komitesinde görev alan partililerin haberi yok. Eski ilçe başkanlarının, partiye emek vermiş birçok ismin haberi yok!..
Bu organizasyon, CHP tarihinde örneğine rastlamadığımız bir seçim çalışması olarak yerini aldı. Amiyane tabirle kendileri söylediler, kendileri dinlediler.
İşte bu ahval ve şeriat içinde ismi anons edilerek konuşmasını yapması için sahneye davet edildi Niyazi Nefi Kara.
Ağır adımlarla yürüdü sahneye doğru. Belli ki neler söyleyeceğini tasarlıyordu beyninde. Aslında söylemek istediği çok şey vardı ama kelimeler boğazında düğümleniyor, dudaklarından dökülmüyor, yutkunmak zorunda kalıyordu.
Yorgun gözlerini 30 saniye kadar salonda gezdirdi. Protokolü ve Antalya’dan gelen misafirleri selamladı. “Siz ev sahibisiniz” diyerek Manavgatlıları selamlamadı. (Nefi Kara, espritüel bir kişiliğe sahip. Vekilliği döneminde de ironik konuşmalarıyla dikkat çekerdi. Bu da bir ironiydi.)
Yorulmadan Yürüyen bir Yörük Çocuğu
Ve çok kararlı bir iradeyle başladı konuşmaya: Atatürk’ün Kocatepe’den Afyon Ovasına baktığı gibi baktı salona.
Manavgat’a aday olmaya karar verdiğimde; Paran var mı diye sordular? Bulunur, dedim.
Çalışacak kimse var mı dediler? Kurulur, dedim.
Ama düşman çok kuvvetli ve büyük iktidar partisinden bahsediyorlar. Yenilir, dedim.
Atatürk’te böyle diyordu! İşte bende onu diyorum ya;
Atatürk’ün evlatları olarak buradayız… Hepimiz biriz, birlikteyiz. Bizler yorulmadan yürüyenlerdeniz…
Nefi Kara, kurduğu ilk beş cümlesinde yaşamanın amacını, ilke ve felsefesini net bir şekilde ortaya koymuştu. Bundan sonra söyleyecekleri sadece teferruattı. Atatürkçü ve devrimci kimliğini haykırmak onu rahatlatmıştı.
Ne de olsa toprakla yoğrulmuş bir Yörük çocuğuydu. Çok tuzaklardan, kumpaslardan alnının akıyla çıkmayı bilmişti. Puslu havalar onun mücadele azmini arttırırdı çünkü o puslu havalardan nefret eder, ocaklarından duman tüten dağları severdi.
O çok güvendiği dağlar, eteklerinden birer parça koparmaya çalışsa da Nefi Kara, seçimi kazanmak için her türlü mücadeleyi göğüsleyebilecek kararlılık içindedir.
Her şeye, herkese rağmen yolun açık olsun Sayın Niyazi Nefi Kara…