“Yeni bir partiye ne gerek var?”
“Millet partiyi kalbinde kurdu. Biz ilan etmek zorunda kaldık.”
Yavuz Ağıralioğlu
2024 Yılının son Cumartesi günündeyiz.
Yeni kurulmuş olan ve Anahtar ile sembolize edilen A Parti’nin Kurucu Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu Adana’ya gelmişti.
Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde Adanalılar ile buluşacaktı. Davetliydim.
Birkaç nedenden dolayı davet benim için değerliydi.
Sayın Yavuz Aliağıroğlu’yu şahsen değil, basından tanıyordum. Ben de bıraktığı imaj: Cumhuriyet’in yetiştirdiği devlet adamı olarak: Ağırbaşlı, ciddi ve sorumluluğunun farkında… Davete gidip, fırsat bulabilirsem iki soru yöneltecektim. Birincisi “Neden yeni bir parti?” İkincisi de, “Önümüzde kötü örnekler var; acaba tarih tekerrür eder mi?”
“YAVUZ’LU YARINLARA…”
Yaşar kemal Kültür Merkezi’nin önünde çoğunluğu genç olan büyük bir kalabalık vardı. Davul ve zurnalar havayı neşe ve coşkuyla dolduruyordu. Birkaç ahbap ile karşılaştım. Çoğunluğunu tanımıyordum.
Dostlar salona kadar eşlik ettiler, Salonda konukları güzel bir şarkı karşılıyordu:
“Karanlık gecelerden Aydınlık yarınlara / Anahtarla yeniden gelecek nişanlara
Giresun’dan Sivas’tan / İstanbul’dan Maraş’tan / Hacı Bektaş Yunus’tan
Yavuzlu yarınlara…”
Şüphesiz partililer bilir ama ben ilk kez dinliyordum. Şarkı, coğrafyamızın ortak kültürünü yansıtan simgelerden oluşmuştu. Huzur ve güven vericiydi.
“MİLLETİN YAVUZ’U…”
Alt katta yer yoktu, üst kata çıktım. Ve sahneye hâkim bir yerden çevreyi gözetlemeye başladım. Genel Başkan’ın ciddiyeti partililere de yansımış.
Gençlerin çoğu tiril tiril takım elbiseliydi. Bu tür toplantılarda, Saçı başı dağınık, pejmürde, laf olsun diye gelen şımarık genç topluluklarından değillerdi. Hepsi de bir görev bilincinin disiplini içindeydiler.
Genel başkan beklenirken sunucunun tok sesi Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiiriyle salonu doldurdu. Şiirden hemen sonra aynı tok ses:
“Ve Milletin Yavuzu” diyerek salona giren Genel Başkanı anons etti.
Genel Başkan, çalan marş, dalgalanan Türk Bayrağı, parti flaması ve alkışlarla salona girdi..
“Devlet’in Hakkından Yavuz gelecek” sloganları yükseldi.
İlk konuşmasında Adana özelinde Çukurova’yı selamladı.
Rakamlardan “01” ve harflerden “A”nın başlangıcının mistik anlamı üzerine bir girizgâh yaptı. (Bu girizgâh başlı başına yazı konusu. Atilla Bey’de bu konuda birikimliydi)
İLK İL BAŞKANI AV. ATİLLAR KARATAŞ
“Türkiye’de umudun anahtarı olacağız…” diye başladı Genel Başkan:
“Aklı hür, vicdanı hür irfanı hür ilkesini benimseyenlerin huzur anahtarı olacağız…
“Sağın solun değil Bu vatanın ortak değerlerinin birlikteliğinin anahtarı olacağız.
Salonun kalabalık ve coşkulu olması üzerine:
“Biz hangi tarafı tutacağını bilenler olarak yola çıkacağız…
Yalçın Öğretmenin tebessümünden… Maden enkazından yaralı çıkınca, ambulans kirlenmesin diye ayakkabılarını çıkaranların temizliğinden yola çıkacağız…
Ürettiğinden hakkını alamayanların alın terinden yola çıkacağız…
“60 günde 60.ncı Parti kuruluşumuzun 60. Gününde Adana’yı ilk kurucu İl Başkanının Atilla Karataş ile birlikte selamlıyorum.
NEDEN YENİ PARTİ?
“Ne gerek vardı, bu kadar parti varken?”
Davete katılmamın nedenlerinden biri olan soruyu Genel Başkan kendine sordu ve cevabı verdi:
“Partiyi biz değil millet kurdu, biz ilan etmek zorunda kaldık. Öyle günlerden geçiyoruz ki, endişenin, kötülüğün, umutsuzluğun, huzursuzluğun kol gezdiği günler. Biz hissesine kırgınlık düşenlerden değiliz.
Biz bu millet daha iyi olsun diye yola çıkmışlardanız.
Biz kimiz? Biz razı olmayanlarız… Biz itiraz edenleriz. Peki, neye razı değiliz?
Bunca imkân varken milletin fakirliğine razı değiliz.
Bunca geniş işsizliğe razı değiliz.
Bir tarafın içine düştüğü israf yüzünden diğer tarafın mağduriyetine razı değiliz.
Dicle kenarında bir kurt kuzuyu kapsa onun hesabını sorarız diye iktidara gelip, Narin’in cesedinin Dicle’ye atılmasına razı değiliz!
Duyarsız siyasete razı değiliz. Bürokrasinin hissiz ve duygusuz olmasına razı değiliz.
Adaletin, siyaset karşısında düğme iliklemesine razı değiliz.
Bu milletin ve toprak verimimizin bütün imkânlarına rağmen et ithal edilmesine razı değiliz! Emekliye dayatılan şartlara razı değiliz. Çocuklarımızı gelişmiş beyinlerimizi dünyanın diğer ülkelerine kaptırmaya razı değiliz. Eğitiminin bu kadar pahalı olmasına razı değiliz.
Fakirliğin kutsanmasına, fakirliği çözmek yerine yönetilmesine razı değiliz!
Yardım ettikleri fakir sayısının çoğalmasıyla öğünen bir anlayışa razı değiliz!
Bu milletin sizi sevmekten başka ne kabahati vardı? Sizi desteklemekten, size oy vermekten başka ne yaptılar?
Ama siz onlara ‘Mazeret ’ten başka bir şey vermediniz…
Siz sözünüze sadık olsaydınız biz bu partiyi kurmayacaktık.”
TAPULU SEÇMEN DÖNEMİ SONA ERDİ
Bu açıklama ile ilk cevabımı bulmuş oldum. Peki, nasıl yapılacak?
Sayın Yavuz Ağıralioğlu bu konuda geniş açıklama yaptı.
“Bizi utandıran endekslerden bir an önce kurtulacağız… Deprem gibi felaketleri ve fakirliği fırsata çevirenlerden olmayacağız…”
Sayın Ağıralioğlu, sadece üyelere değil Türkiye’ye seslendi: “Tapulu Seçmen Dönemi” sona ermiştir, biz 85 milyonun “Anahtar” flaması altında birleşen herkesin partisiyiz.
Birçok açıklamadan sonra Av. Atilla Karataş’ın belgesini vererek İl başkanı olarak takdim etti.
Bu konuda birçok notum var. Basın toplantısına katılmadım. Ancak kafamdaki ikinci soruyu ertesi gün İl Başkanı Sayın Karataş’a sordum:
“Saadet Partisi Genel Başkanı iken Numan Kurtulmuş’a hayrandım, hatta il başkanlığına gidip bir şaka yapmıştım, sizin başkan eğer durmazsa ben de Saadet Partili olacağım diye. Sonunu gördük, fiyatını yükseltiyormuş. Sinan Oğan aynı tiyatroyu oynadı. Keza Süleyman Soylu Adana’ya geldiğinde görüştüğü on beş yirmi kişiden biriydim. O da fiyatını yükseltiyormuş… Ya Metin Fevzioğlu? Şimdi bu örneği tekrar yaşama riskimiz var mı?”
“Seyhan Oteli’nde yapılan basın toplantısında bu soruyu Genel başkana sordular. Kendileri de; ‘ Sizi temin ederim ki bu imkânlar zaman zaman bana sunuldu. Yani biz o sınavlardan alnımızın akıyla geçtik. O imkânlara yakın olsaydık, zaten parti kurma aşamasına gelmemiş olurduk.
Bizim derdimiz ve amacımız belli. Geçmişi ile öğünen bir millet olmaktan yorulduk. Ümit, nezaket, merhamet, tebessüm ve umut gibi insani değerleri yönetmek için yola çıktık. Biz iktidarı değil devleti toparlayacağız. Milletin derdini sarıp sarmalamaya yeminliyiz. Kuvvet halkımızdadır’ diye açıkladı.”
Parti Türkiye’ye yeni İl Başkanı Av. Atilla Karataş ise Adana’ya hayırlı olsun.
Fot: Fotoğraflardan toplu olanı Adanamasası.com sitesinindir. Bu güzel fotoğraf için Murat Berhun’a teşekkür ederim.