“Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır..!” (Oğuz Atay)
Manavgat Belediyesi, Köy Enstitülerinin kuruluşunun 85’inci yılında çok anlamlı bir açılışa imza attı. Kızılot Halk Kahvesinin açılışı, vefaya, anılara, duygudaşlığa özlem duyan insanların bir araya gelebildiği bir açılış olması nedeniyle önemliydi.
O, halk kahvesinde karma oturan kadınlı-erkekli insanlar yudum aldıkları her içecekte Başkan Niyazi Nefi Kara ile köylerinin has evladı merhum Mustafa Gök’ü sevgi ve saygıyla hatırlayacaklar.
Başkan Kara açılış konuşmasına başlarken Kızılot’u kastederek ‘Çoban Ateşinin Yakıldığı Yer’ tanımını yapması, sanırım birçok Manavgatlının günümüzden geçmişe bir yolculuk yapmasını sağlamıştır.
Kızılot, sol gelenekten gelen bir köy olarak Manavgat siyasetine birçok değerli isim kazandırmıştır.
Bu isimlerden biride Köy Enstitüsü mezunu Öğretmen Merhum Mustafa Gök.
Doğup büyüdüğü toprağının tüm özelliklerini benimsemiş, haksızlığa ve adaletsizliğe başkaldırmış bir isim olarak bugün hala Manavgat’ın hafızasında önemli bir yer tutuyor.
Mustafa Gök, Manavgat’ta eğitim emekçilerinin sendikalaşması için ilk sendikal hareketi başlatan isim olarak ön plana çıktığı yıllarda verdiği mücadelenin bire bir tanığıyım.
Uğradığı haksızlıklara karşı asla pes etmedi. Birlikte mücadele verdiği arkadaşlarının süreç içerisinde yan çizmelerine hiç aldırmadı. Güldü geçti. ‘Hiçbir insan kendisinden başka hiç kimseyi aldatamaz’ derdi.
Asla, tatlı su solcularından olmadı. İnandığı gibi yaşadı, inandığı gibi bizlere yine gülümseyerek veda etti.
Her sevgiyi yüreğine sığdırabilecek kocaman bir kalbi vardı. Çocukların çalınan topları gibi yarınımızı çalmaya çalışanların ekmeğine yağ sürenlere çok ama çok kızardı. Onları anlamaya, yanlışlarını anlatmaya çalışırdı.
Kızılot Halk Kahvesi, işte bu güzel insanın anısına köyünde açıldı. Gök ailesi adına Muz Üreticileri Birlik Başkanı ve MATSO’ya başkan adaylığı konuşulan Önem Gök, tüm maliyetleri karşılayarak, babasının anısını yaşatacak nezih bir mekânın açılışına destek verdi.
Allah herkese böyle hayırlı evlatlar nasip etsin!
Mustafa Gök’ü sevgiyle yâd ederken yaşadığımız kısa bir anekdotu da sizlerle paylaşmak isterim.
CHP Manavgat ilçe sekreterlik görevini yürüttüğü yıllarda bir sohbetimizde;
- Hocam, CHP’nin çok daha ilerisinde bir sol anlayışına sahip olduğunu biliyorum. CHP’ye verdiğin emek ve katkıyı da biliyorum. Peki, CHP’li olmak nasıl bir duygu diye sordum?
- Bak koçum dedi. (Koçum sıfatı onun ‘seni seviyorum’ ifadesinin eş anlamlısıydı)
- CHP’li olmak parti üyeliği değil, yaşam biçimidir… diye cevap verdi.
Bundan dolayıdır ki; Kızılot Halk Kahvesi, bir kahvehane anlayışının çok ötesinde anlamı olan bir mekân.
Geçtiğimiz yıl aramızdan ayrılan Kızılot’un bir diğer değerli ismi Mustafa Keçer’in vefatının birinci yılıydı. Mekânı cennet olsun…
Kişisel çıkarları için siyasi ideolojilerinden ödün vermeden yaşayanlar, ölmezler…
Onlar da zaten ölmedi!
