İYİ Parti siyasi hayatımıza girdiğinden beri ülkede çok şeyler değişti. Genel Başkan Meral Akşener’in deneyimi, çalışkanlığı ve bitmeyen bir enerjiyle sürekli halkın içinde olması ve sorunları açık bir dille gündeme taşıması partiyi, Türk siyasetinde önemli bir noktaya taşıdı.
CHP’nin de önünü açmasıyla İYİ Parti, seçimlerin kilit partisi durumuna geldi. Görünen bu gerçeklik de partiye bir ivme kazandırdı. Ayrıca bu durum partiye katılımları da hızlandırdı.
Antalya’da birinci parti olma inançları yüksek
Manavgat İYİ Parti yöneticileriyle Antalya’nın bütününü konuştuğumuzda ortak bir ses olarak dile getirdikleri; 2023 seçiminde Antalya’da birinci parti olacaklarına inançlarının tam olduğudur.
Şayet Antalya merkez olmak üzere diğer ilçe teşkilatları da Manavgat ilçe teşkilatı gibi tempolu bir çalışma içerisindeyse İYİ Partililerin bu iddialarının hayal olmaktan öte gerçeğe dönüşmesi sürpriz olmaz…
Milletvekili aday adaylarının sayısı çoğalabilir
İyi Parti’nin çizdiği tüm bu olumlu tabloya karşı milletvekilliği aday adaylarının fazlalığı nedeniyle ileride küskünlükler, dargınlıklar ve bölünmeler yaşanabilir.
Şuan 4 ismin milletvekilliği adaylığı konuşuluyor. Ama bu sayının artma ihtimali çok yüksek. Zaman neyi getirir, hep birlikte göreceğiz…
Aykut Kaya’nı güvencesi Meral Akşener mi?
Manavgat İyi Parti’nin aşure etkinliğinde ben bu tehlikeyi az buçuk görür gibi oldum. Milletvekilliği adaylığı için kıyasıya bir mücadele içerisine giren Kalkınma Politikaları Başkan Yardımcısı Aykut Kaya ile Turizmci iş insanı Av. Emel Özden’in birbirlerine selam vermemesi dikkatimi çekti.
Milletvekilli adaylığı ismi geçen diğer bir isim Cafer Ünal’ı orada bulunduğum sürede görmedim. Ancak dikkatimi çeken bir diğer hususta belirli isimlerin gruplar oluşturarak ayrı ayrı oturmalarıydı.
Kamuoyuna karşı birlik-bütünlük görüntüsü veren İyi Parti, kendi içinde yaşadıklarıyla zıt bir görüntü oluşturuyor gibi geldi bana.
Emel Özden’in İyi Parti saflarına katılması ilçe teşkilatındaki tüm planlar ile dengeleri altüst etti. Hatta bu yüzden ilçe başkanı Hatice Avcı görevinden istifa ederek net tavrını ortaya koydu. Hatice Avcı’nın Aşure etkinliğinde de Aykut Kaya ile samimi pozlar vermesi; “planlarımızdan bir adım bile geri atmayacağız” mesajı verir niteliğindeydi.
Aykut Kaya’nın potansiyel bir güç ve en ciddi rakip olarak gördüğü Emel Özden’in adaylığını engellemek için her türlü siyasi gücünün yanında; Genel Başkan Meral Akşener ile olan iyi ilişkilerini de devreye sokacağı açıkça görülüyor.
Bunun en bariz örneği Aykut Kaya’nın, Kamelya World oteller zincirinin hissedarlarından turizmci iş insanı Ayşen Kurt’u genel merkeze götürerek Meral Akşener’e İYİ Parti rozeti taktırması oldu.
2015’te AKP’den milletvekili aday adayıydı
Ayşen Kurt, 2015 yılında AKP saflarında siyasete atılmış, milletvekili aday adayı olmuş ancak listede kendisine yer bulamamıştı. Sonrasında köşesine çekilmiş siyasetten elini ayağını çekmişti.
Ayşen Kurt’un 7 yıl sonra yeniden siyaset aşkının depreşmesi ve iyi parti saflarına katılması, bana planlanmış bir organizasyon gibi geldi.
Ayşen Kurt’un partiye katılma kararını kendi iradesiyle mi aldığı yoksa onu Emel Özden ile karşı karşıya getirmek isteyen bir başka iradenin siyasi kararı mıdır?
Bilinir de, bilinmez..!
Ünlü bir düşünür der ki: İnsanları sevmiyorsanız bile onları rahat bırakın.
Emel Özden’i sevmeyebilir, eleştirebilir ve benimsemeyebilirsiniz ama partiye getirdiği hareketliliği de görmezden gelmek mümkün değil.
O yüzden;
Bırakın, demokratik bir ortamda verilecek bir mücadelede kim hak ediyorsa o kazansın.
Siyasi ayak oyunlarıyla birilerinin önü kesilmek istenirse önce bu tuzağa alet olanlar üzülür.
Hepimiz siyasetin gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız…