Tarafsız, özgür, ilkeli ve basın ahlak kurallarına uyarak görev yapan gazetecilerin, toplumsal kalkınmada ülkemizin gelişmesinde önemli yeri ve değeri vardır.
Özellikle günümüzde teknolojik gelişmeler sonucu ulaşmış olduğumuz bilgi çağında, dünyanın birçok yerinde vuku bulan savaşlar ve zaman zaman meydana gelen doğal afetlerde basının önemi daha da artmış bulunmaktadır. Özellikle savaş ve doğal afetlerin yaşandığı yerlerde, can güvenliği açısından herkesin kaçtığı bölgelere gazeteciler koşarak gitmektedir. Dünyaya gördüklerini bir ayna gibi yansıtarak, bazen çektikleri bir kare fotoğrafla olayların vahametini çok daha net anlatabilmekte, ülke yönetimlerini, yardım kuruluşlarını harekete geçirerek, krizlerin çok hızlı çözülmesine imkân sağlayabilmektedir.
Bu yüzden tarihin en önemli tanıklığını yapan, gerektiğinde canını siper eden, toplum ve ülkemiz yararına kamuoyu oluşturma gibi önemli bir misyonu yerine getirmek için her şartta görevleri başında olan tüm basın mensuplarımızın, halkı bilinçlendirmek için verdiği mücadele her türlü takdirin üzerindedir.
15 Mayıs 1919 yılında, ülkemiz işgal altındayken yaptığı tek bir hareketle tarihe damgasını vuran, milli mücadelenin fitilini ateşleyen, İstiklal Kahramanımız Gazeteci Osman NEVRES; namı diğer HASAN TAHSİN!
Gerçek bir gazetecinin gerektiği zaman Vatanı için neler yapabileceğinin en büyük kanıtı olmuştur.
Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ifade ettiği gibi “Basın, milletin müşterek sesidir. Bir milleti aydınlatma ve irşatta, bir millete muhtaç olduğu fikrî gıdayı vermekte, hulâsa bir milletin hedefi saadet olan müşterek bir istikamette yürümesini teminde, basın başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir.” Basın üstlenmiş olduğu misyonla Milletimizin gözü, kulağı ve dili olurken, toplumu düşünmeye, araştırmaya ve doğru sonuçlara ulaşmaya yönlendirir. Vatandaşlarımız ile yöneticiler arasında iletişim köprüsü kurarak, her iki tarafın beklentilerini dile getirmekle birlikte, kentlerimizin kültürel ve sosyal gelişimine de önemli katkı sağlamaktadır.
Bu duygularla, büyük özveri ve fedakârlıkla görevlerini sürdüren tüm basın mensuplarımızın, “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü” kutlar, görevi başında Şehit olan Gazetecilerimize Allah’tan rahmet dilerim.