“Gizli AKP destekçileri”

0
Collection of businessmen. A vector illustration

Yazının başlığı ve içeriği Sözcü Gazetesi köşe yazarı Soner Yalçın’a ait. Yalçın, CHP’nin yıllardır yüzde 25 oy oranını neden aşamadığını sorguluyor. Deniz Baykal’la partiye bulaşan virüsün sosyal medya aracılığıyla nasıl mutasyona uğradığını örneklerle açıklıyor. Kendini Atatürkçüyüm, CHP’liyim diye tanımlayan her partilinin mutlaka okuması gereken bir yazı. CHP’nin iktidar olmasını şayet istiyorsanız, bu yazı size rehberlik edecektir. Ülke için, CHP için beş dakikanızı yazıyı okumak için ayırınız… Manavgat’ta ki benzerlikler sizi çok şaşırtacak!

Ortada 20 yıllık AKP/Erdoğan iktidarı var. Ve, bir çevre 20 yıldır ısrarla aynı hırçın yöntemle-tavırla iktidarı yenebileceğini sanıyor!

“Artık yapmayın” denileni ısrarla yaparak, karşıyı kenetleyen nobran muhalefet yaklaşımıyla iktidar olunamayacağı ve aksine iktidarın ömrünü uzattığını görmek anlamak istemiyor.

Muhalefetçilik oynamak hoşuna gidiyor. Sahi meseleleri iktidarı devirmek mi? Yoksa mesele, kelime oyunlarıyla-nükteli konuşmalarla sözde muhalifliğin “ekmeğini” yemek mi?

Sosyal medya muhalifliği özünde, AKP/Erdoğan iktidarının bulamayacağı bir “nimet” sunmuyor mu? Erdoğan, Aydın Doğan medyasının eksikliğini bu medyayla doldurup her gün kendine mutlak yararlı propaganda malzemesi bulmuyor mu? Kimse görmüyor mu bu gerçeği?

AKP’yi iktidarda tutan kimler, ve kimler CHP’nin bir türlü oyunun artmasına engel olanlar?

“CHP yıllardır neden yüzde 25’i aşamıyor” diye bunların kafasında soru yok.

Kimse kimseyi anlamak istemiyor.

Kimse kimseyle diyalog kurmak istemiyor.

Bölünme önce gönülde/kalpte başladığını kimse düşünmüyor mu?

İnsanları kazanma diye bir derdi yok kimi çevrelerin. Herkes öğretmen. Herkes bıktırıcı şekilde ne haklı!

O halde toplumsal barışı nasıl sağlayacağız? Nerede buluşacağız? Sürekli itham edip, kötülük yayarak bu güzelim ülkeyi nasıl ayakta tutacağız? Kolektif ruhumuza ne oldu bizim?

Bir kez olsun dilimizden düşürmediğimiz Atatürk’ün kurtuluş savaşını kazanma stratejisinden ders alın lütfen. Düşmanla işbirliği yapan Türkler, Kürtler ve Müslümanlar vardı kuşkusuz ama ülkesi için canını ortaya koyan Türkler, Kürtler ve Müslümanlar da vardı.

Atatürk’ün verdiği isimle Cumhuriyet Halk Partisi, kişileri elit bakış açısıyla-inanç gibi- kimlik siyasetiyle ayrıştıramaz. CHP, BU ÜLKENİN-BU HALKIN PARTİSİDİR. Çimentodur.

CHP elitliğe nasıl yenildi? Programı dışlayan popülist virüs, Deniz Baykal ile bulaştı partiye… Kılıçdaroğlu’nun onca çabasına rağmen CHP bu virüsten kurtulamıyor; çünkü Baykal virüsü mutasyona uğradı sosyal medyaya dönüştü!..

Sosyal medyada bir iki paylaşım yaparak “muhalif” kimliği edinmek ne kolay değil mi? Kapı kapı dolaşarak o yüzde 75’e “merhaba” deyip sohbet etmek zor çünkü…

Sadece partili değil, parti farklı mı? Seçim öncesi; verip parayı anlaşın bir reklam şirketiyle, hazırlasınlar size filmler, bir iki slogan… Oldu da bitti maşallah. Sonra da sandıktan zafer bekleyin!

Siyaset mühendisliği ve siyasi reklamla seçim kazanacağını düşünen bu yüzeysel anlayış genel merkezlerde hala mevcut değil mi? Seçmeni potansiyel müşteri gören bu kafayı değiştirmek gerekmiyor mu? 20 yıldır değişmedi ne yazık ki…

Biliyorum cahillik dört yanımızı sardı. Herkes hesapsız saldırgan…

Muhalefetçilik oyunundan rütbe kazan çok kişi var.

Tahripkâr bir avuç muhalif görünümlü kişiye kanmayın. Kimi bilerek, kimi bilmeyerek AKP/Erdoğan’ın gizli destekçiliğini yapıyor. Oyunu bozun. Uyarın insanları.

İktidarı istiyorsanız öncelikle mücadeleyi pek bilmiş “klavye şampiyonlarına” karşı yapınız. İktidar bunlardan, bunlar da iktidardan besleniyor çünkü…”