ÇUKUROVA SANAT ÇALIŞTAYI

0

Çukurova’da Sanat ve sanatseverler adına yakılan bir çoban ateşi…

VAR da VAR

Son nefesine kadar çekiyorlar iliklerini / Ne tükenmeyen nimettir bu pay edilen

Mübarek şeker kamışı, bitse ne çıkar özü / Dur daha kamışı var, kesimi var…

Müziği…

Güftesi…

Neyi…

Seması var

Sıra kemiğe de gelir korkma bir vakit / Çığlıklar ve yalanmalar arasında gör ki bir it

Sallar kuyruğunu alaylı mutluluklarla… / Çatur çutur yense kemikler ne çıkar?

Dur daha yumrusu var, kumrusu var…

Aşığı…

Sapanı…

Lâdesi…

“Biz”i var…

Doç.Dr. Bilge Karga Göllü

“GEL BURADAYIZ… YA DA BİZ GELELİM”

İki ay önce sanatçılar için bir çağrı yapılmıştı… “Gel ne olursan ol yine gel…” 

Çağrılara alışkınım. Yönetici ya da efendi olma duygularını tatmin için en az yedi kişiyi bir araya getirip, dernek, birlik, kooperatif, platform vs çatısı altında toplananları görecek kadar yaşadım.

Kişilerin sayısal dolgu malzemesi haline getirildiği birlik sayısı çoktur… Bu güzel şehrimizde üç binden fazla dernek vardır. Bazen yirmi, yirmi beş dernek adına yapılan toplantılara gidenlerin sayısı on beşi geçmez. Çünkü öncelikle kalıcı bir amaçtan ve bu amacı besleyen gönül ateşinden yoksunluk vardır.

Bu çağrının biçimi bile değişikti.

Çağrı yaldızlı zarf ve parıltılı kâğıtlarla, insana küçüklüğünü hatırlatan tumturaklı cümlelerle değil, sade bir duyuruyla yapılmıştı.

“Şöyle bir düşüncemiz var… Senin de katkı olabilir… Herkese ihtiyacımız var,… Hepimizin de ortak bir güce…Gel yahu… Fikrini de getir sunum yap, buradayız. Ya da biz gelelim…”

Bana / Bize özellikle bizimle ilgili sorunlara dair bulduğu bir çözümü dayatmıyor; “çözümü beraber bulalım” diyor.

Vallahi gönül rahatlığı ile gittim. Tarihler 7 Aralık /2024 idi.

Ecdet Güvel, kurmuş olduğu Adana Sanatevi’nin salonlarını, Kubilay Altuntaş ve Bünyamin Deniz Kıraç’ta gönlünü açmıştı.

Turan Altuntaş’ın adı verilmiş olan salon dolmuş, kenarda ayakta ve koridora taşan sanatçılar…Sanat adına yüreğini koymuş insanların çoğunluğu oradaydı. Gurur verici bir katılım sağlanmıştı.

Sadece şair ve yazarlar değil, sadece ressamlar, fotoğraf sanatçıları değil, sadece heykeltıraş değil ama hepsi… Hepsi bir arada…

34 Sanatçı sorun ve çözümler hakkında düşüncelerini sundu.

Kanaatimce bu kadar sanatçının katıldığı bir toplantı bu güne kadar yapılmamıştır… Ayrıca, 34 sanatçının konuşma yaptığı bir toplantıyı da hatırlamıyorum.

Sanatçılarımızın yaptığı sunumlar yazılı halde istenmiş ve Yaşam Sanat Dergisi’nin 60.ncı Özel Sayısında yayınlanmıştır.

Bu bir araya geliş, Çukurova’nın sanat tarihinde “Çukurova 1. Sanat Çalıştayı” olarak saygın yerini alacaktır.

SONUÇ BİLDİRGESİ

7 Aralık 2024 tarihinde yapılmış olan Çalıştayın sonuç bildirgesi açıklanmıştır.

 “Çukurova 1. Sanat Çalıştayı; Çukurova Bölgesi’nde; sanatın düzeyini yükseltmek, sanatçıların birbiri ile etkileşimini sağlamak, halkımızın özellikle de çocuklarımızın ve gençlerimizin sanatla ilgisini geliştirmek için ne gibi etkinlikler düzenlemek gerektiğini sanatçılarımızla birlikte bulup uygulamak amacıyla düzenlendi.

Sanatçılarımızın sunumlarından çıkardığımız Çalıştay Sonuç Raporlarında önemli gördüğümüz konuları şu ana başlıklar altında değerlendirebiliriz:

Sanatın birey ve toplumsal yaşam için önemi ve vazgeçilmezliği;

Sanatçıların, Eğitim kurumlarının, yerel ve merkezi yöneticilerin görev ve sorumlulukları net bir şekilde belirlenmiştir.

Her kişi ve kurumun üzerine düşeni isteyerek yapacağı inancını koruyoruz.

Bu öneriler daha sonra yine sanatçı ve sanatseverlerin katılımı ile oluşturulacak olan Çukurova Sanat Kurulu” tarafından uygulanacaktır.

Türkiye ve dünya çapında sanatçılar çıkarmış olan Çukurova’nın buna hem hakkı hem de olanağı vardır…”

ÇUKUROVA SANAT KURULU

Çalıştayın sonuç bildirgesinde saptanan amaçları ulaşabilmek için 15 Şubat 2025 tarihinde yine aynı Sanatevi’nde bir araya gelinmiş ve “Çukurova Sanat Kurulu” oluşturulmuştur. İsteyen sanatçı Ecdet Güvel, Kubilay Altuntaş ya da Bünyamin Deniz Kıraç’a bildirerek kurula üye olabilir.

Bu toplantıda oluşturulan Çukurova Sanat Kurulu şu sanatçılardan oluşmaktadır:

1. Adnan Gümüş / 2. Ali İhsan Ökten / 3. Alişer Avcı / 4. Aslan Atikaslan /

5. Bünyamin Deniz Kıraç / 6. Ecdat Güvel / 7. Ersin Sevdi / 8. Esin Deniz / 9. Esin Güvercin

10. Gökhan Çağlayan / 11. Halil Kırık / 12. Hüseyin Yılmaz / 13. İlhan Gerimterli

14. Kubilay Altuntaş / 15. Mahmut Çelik / 16. Mehmet Emin Yeniçeri / 17. Mehmet Taşar

18. Nesrin Ünlütaş / 19. Nuri Börüban / 20. Remzi Özdaş / 21. Sadık Çil / 22. Sedat Memili

23. T. Ahmet Türkmen / 24. Ümit Akdemir / 25. Yaşar Erkmen / 26. Yusuf Ziya Bozdoğan

İZLENİMLERİM…

Günümüzde STK’lar, kişisel tek başına olmaktan, kurumsal tek başına doğru evrilmişlerdir. Yaşamın gerçeklerinden kendi içine kapanarak kopmuşlardır. Devasa STK’lar, yöneticilerin siyasal hedefleri ve şahsi taleplerini tatmin eden kurumlara dönüşmüş, üyeler de dolgu malzemesi olmaktan öteye gidememiştir. Bu nedenle STK’lar ve çoğu meslek kuruluşu etkisizleşmiştir.

İktidar, dolunay kılığında, deniz diye bildiğimiz sanatı kıyıdan çekip uzaklaştırmaktadır.

Koşullar ne kadar olumsuz olursa olsun… “

“Çatur çutur yense kemikler ne çıkar?

Dur daha yumrusu var, kumrusu var…

Aşığı…

Sapanı…

Lâdesi…

“Biz”i var…”

Hoş geldin “biz” Hoş Geldin “Çukurova Sanat Kurulu…”

Başta Ecdet Güvel olmak üzere Kubilay Altıntaş ve Bünyamin Deniz Kıraç’a ve bu etkinliğe omuz veren sanatçı arkadaşlarıma emek ve katkılarından dolayı teşekkür ederim…

Elbette Yaşam Sanat Dergisi, Mehmet Taşer’in şahsında özel bir teşekkürü hak eder.

Çukurova’da yakılan bu çoban ateşinin başta bölgemiz olmak üzere bütün yürekleri aydınlatıp ısıtması dileğiyle…